DOĞA SOKAK

Köy halkı direndi, danıştay HES’in mümkün olmadığı kanıtlandı

Antalya’nın Akseki ve Manavgat ilçelerindeki Ahmetler Kanyonu Karpuz Çayı üzerinde yapılması planlanan Kanyon Regülatörü ve HES projesine ait ‘ÇED Gerekli Değildir’ raporunu iptal eden yerel mahkeme kararını, Danıştay 14’üncü Dairesi onadı. Köylüler, Danıştay kararının Ahmetler Kanyonu’nun kurtuluşu olduğunu ve çok sevindiklerini söyledi.

Antalya – Antalya Valiliği, Akseki İlçesi’nden başlayıp Manavgat İlçesi’ne devam eden Karpuz Çayı ve bu çayın geçtiği Ahmetler Kanyonu’nda inşa edilmesi kararlaştırılan Kanyon Regülatörü ve HES projesi hakkında 31 Aralık 2009 tarihinde ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı aldı. Bu karardan 2012 yılında haberdar olan köylülerin yaptığı dava başvurusu, 60 günlük itiraz süresi aşıldığı gerekçesiyle kabul edilmedi.Şirket çalışanlarının inşaat için araçlarıyla birlikte gelmesiyle köylüler  direniş başlattı. Çok sayıda sivil toplum örgütünün de desteğiyle eylemler yapıldı. Köylülerin günlerce sürdürdüğü direniş karşısında şirket araçlarını geri çekmek zorunda kaldı.

‘HES BÖLGE HALKININ SU KULLANIM HAKKINI İHLAL EDEBİLİR’
2013 yılında, HES yapılacak sahada inceleme yapılmadığı, yapılacak tesisin o bölgede yaşayan canlılara zarar vereceği söylenerek, iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada köy halkını sevindirecek karar çıktı. Bilirkişinin ‘Projenin çevresel etkilerinin yeterince incelenmediği, projenin gerçekleştirilmesi durumunda doğal hayatın sürekliliği ve bölgedeki ekoturizm potansiyelinin olumsuz etkilenebileceği, bölge halkının su kullanım haklarının ihlal edilebileceği düşünüldüğünden ÇED raporu hazırlanması gerektiği’ raporu doğrultusunda karar veren mahkeme, önce yürütmeyi durdurdu. Ardından iptal kararı verdi.

Antalya 2’nci İdare Mahkemesi’nin kararı, davalı taraf Antalya Valiliği tarafından Danıştay’a temyiz edildi. Danıştay 14’üncü Dairesiverdiği kararla, yerel mahkemenin kararını onadı ve valiliğin itirazını reddetti.

AHMETLER’İ KURTARAN DETAY

Valiliğin ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının Manavgat’ta sadece bir kütüphanede asıldığını belirleyen köylüler, çözüm yolu aramaya başladı. Irmağın karşı yakasında da Akseki İlçesi’ne bağlı Güçlüköy olduğundan yola çıkan köylüler, duyurunun sadece Ahmetler Köyü üzerinden yapıldığını, Akseki’de bir duyuru yapılmadığını belgeledi. Güçlüköy’den Ertuğrul Tosun ve Mustafa Er, bölgedeki tüm köylüler adına Antalya 2’nci İdare Mahkemesi’ne başvuruda bulundu ve dava kabul edildi.

KÖYLÜLERİN MÜCADELESİ KAZANIMLA SONUÇLANDI
Ahmetler Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği Sözcüsü Mustafa Koç, Danıştay kararının Ahmetler Kanyonu’nun kurtuluşu olduğunu ve çok sevindiklerini söyledi. Ahmetler Kanyonu’nun önemli bir doğa harikasının kurtarılma mücadelesi olduğuna dikkat çeken Mustafa Koç, ‘Bu süreçte bu işin yolundan sapmaması için çok çaba gösterdik. Kanuni yollardan haklarımızı arama konusunda ısrar ettik. Başlattığımız hukuki süreç bu hafta itibariyle sonuçlandı. Danıştay, mahkemenin HES projesinin ÇED Gerekli Değildir raporunu iptal ettiği kararı onadı. Burada HES’in mümkün olmadığı kanıtlandı” dedi.

Kanunlar, akıl, mantık ve hukuk geçerliyse burada HES yapılmasına hem gerek hem imkan olmadığını belirten Koç, ‘Ahmetler Kanyonu’ndaki su, o havzadaki 14 köyü ilgilendiren büyük bir su kaynağı şeklindedir. Buradaki suyun kullanım hakkının 49 yıllığına bir şirkete verilmesi Ahmetler Köyünün yaşama haklarına ciddi şekilde zarar verecektir. Tarıma, hayvancılığa ve insanların ihtiyaçlarına, hem bölge köylerine ve hem de doğal turizm alanını katledecektir bu HES projesi. Çünkü su kendi kaynağından alınarak başka alanlara, borularla aktarılacak. Bu da orada doğal olarak bir iklim değişikliği, kuruma, tahribata, doğal felakete yol açacaktır. Bunun önüne geçmek için zaten köylüler mücadele verdi ve kazanıldı” diye konuştu.

Benzer Yazılar