MANŞET SOKAK

Hapishanede OHAL: Antalya L Tipi işkencehaneye döndü

Antalya L Tipi Hapishanesi’nden OHAL ile birlikte işkence haberleri gelmeye başladı. İşkence, ailelerin görüş günü çocuklarını görmeye gitmesinin ardından ortaya çıktı. Görüşe çıkan çocuklarının bedenlerinde morluklar olduğunu, ayakta duramayacak halde olanların görüşe sedye ile çıktıklarını, kollarında kelepçe izleri bulunduğunu belirten aileler savcılığa suç duyurusunda bulundu. Başsavcılığa giden ailelere “Bazen cezaevlerinde olur” açıklaması yapıldığı öğrenildi.

Antalya – Antalya L Tipi hapishanesinde tutuklu bulunan siyasi tutsakların işkence gördüğü ortaya çıktı. Görüş günü çocuklarını görmeye giden aileler, tutsakların bedenlerinde morluklar ve dayak izleri olduğunu, oturmakta güçlük çekenlerin olduğunu, bazılarının sedyeyle görüşe çıktığını ifade etti. Tutuklu bulunan DİHA muhabiri Feyyaz İmrak’ın da işkence görenler arasında olduğu öğrenilirken, İmrak avukatı aracılığıyla hapishanede yaşanan işkenceyi anlattı.

Kaldığı Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde diğer siyasi tutsaklarla birlikte maruz kaldığı işkenceyi anlatan Feyyaz İmrak, 2’si ağır 25 tutsağın yaralı olduğunu bildirdi. Avukat Hakan Evcin İmrak’ın bileklerinde kelepçe izleri, sağ gözünde şişlik, kafasının arkasında eziklik ve sırtında cop izleri olduğunu aktardı.

Tutsaklar, avukat Hakan Evcin aracılığıyla şu bilgileri aktardı: “Üç gündür üst üste koğuşlara ‘hazır kıta’ denilen saldırı ekibiyle arama için geliyorlardı. Her geldiklerinde hakaret edip kendi paramızla aldığımız eşyaları kırıp döküyorlardı. Bugün de (Cuma) sabah koğuşa gelip direk üstümüze saldırdılar. Koğuşta ters kelepçe yapıp, koridorda yüz üstü yatırdılar. Üzerimize tekmeler savurup, yüzümüze defalarca yumruklarla vurdular. Hiçbir şekilde karşılık vermedik. Ama şiddet aralıksız sürdürüldü. Koridordan bizleri alıp adlilerin kaldığı koğuşun avlusuna götürdüler. Burada ayakkabılarımızı çıkarıp, yüzüstü yatırıp copla rastgele sırtımıza, ayaklarımıza vurup, kafamızı duvara ve zemine çarptılar.

Bu avludan hasta tutsak Mehmet Aktaş, Kazım Beşok ve Fırat Ünver’i alıp özel kuvvet odasına götürüp, burada daha sonra onlardan öğrendiğimiz kadarıyla falakaya yatırdılar. Bu üç arkadaş işkenceden dolayı yürüyemez haldeydi. Toplu olarak tutulduğumuz avluda dışarıda darbelere karşı demokrasi nöbetleri tutulurken, bu yapılanı ancak darbecilerin yapacağını söyledik. Bunun üzerine başgardiyan Murat’ın hakaretlerine maruz kaldık. Daha sonra avluya gelen cezaevi ikinci Müdürü ise hiçbir şeyden haberi olmadığını söylemekle yetindi.”

İşkence ailelerin görüşe gitmesiyle ortaya çıktı
Kardeşinin açık görüşe arkadaşlarının omuzlarında taşınarak getirildiğini söyleyen ağabey Ünver, “Yürüyemez haldeydi, yüzü gözü kafası ayakları yara içindeydi” dedi. Sabah saatlerinde koğuşlara giren gardiyanların tutsakları ellerinin kelepçeleyerek tek tek koğuş dışına çıkarıp, darp ettiğini anlatan Ünver, “Gardiyanlar ellerini kelepçeleyerek önce toplu şekilde işkence ediyor, ardından ise tek tek koğuştan çıkarıp darp ediyorlar” dedi.

Gardiyanların tutsaklara Kürtçe konuşmayacaklarını, bazı kitapları okuyamayacaklarını söylediğini aktaran Ünver, “Tutsaklar bunu reddedince koğuşlara girip ellerini kelepçe takmışlar, ilk önce bulundukları koğuşta sonra tek tek koğuşlardan çıkarılıp saatlerce dövmüşler” dedi.

Aileleri ile görüşe çıkan birçok tutsağın ellerinde halen kelepçe izleri olduğunu, bazı tutsakların oturamadığını, bazılarının da burnunun kırıldığını söyleyen Ünver, “Birliklerini kırmak için yaptıklarını söylediler. Açık görüşte çoğu tutsak oturamayacak halde olduğu için ayakta kalarak sohbet ediyordu” dedi.

Açık görüş hakkının 50 dakika olduğunu belirten Ünver, görüş sırasında gardiyanların işkenceye tepki gösteren tutsak yakınlarının üzerlerine yürüdüğünü ve 50 dakikalık görüşün 15 dakikada bitirilerek tutsak yakınlarının ve tutsakların görüş salonundan çıkarıldığını söyledi.

Başsavcı: “Bazen cezaevlerinde olur”

Yaşananların ardından Antalya Adliyesi’ne toplu halde giden aileler ve HDP’liler Başsavcıyla yaptıkları görüşmede tutsakların durumunu aktardı. Ardından Başsavcı, 200 kişinin başka cezaevlerine sürgün edildiğini, işkenceye maruz kalanlarında nakile karşı çıktığı için yaşanmış olabileceği şeklinde açıklama yaptı. Ailelerin neden böyle bir saldırıya izin verildiği tepkisi üzerine de Başsavcı, “Bazen cezaevlerinde olur” dedi.

“Can güvenliklerinden endişeliyiz”
Başsavcıyla yaptıkları görüşmenin ardından aileler suç duyurusunda bulundu. Adliye önünde açıklama yapan aileler, işkence izlerini görünce verdikleri tepki üzerine gardiyanların kendilerine de saldırdığını söyledi. Tutsakların can güvenliğinden endişeli olduğunu vurgulayan aileler, acil çözüm bulunmasını istedi.

Kaynak: DİHA

Benzer Yazılar