Kaş İlçesi’nin AKP’li Belediye Başkanı Halil Kocaer referandumda hayır diyenler için “Hayır diyenler, Türkiye’nin gelişmesini, yükselmesini, İslam alemine hüküm ve himaye etmesini istemeyen zihniyet, kim bunlar? Haçlı zihniyeti” dedi.
Almanya ve Hollanda’da PKK, FETÖ, PYD’nin rahat hareket ettiğini, Türkiye’nin Dışişleri Bakanına salon verilmediğini söyleyen Halil Kocaer, “Şuna iyi dikkat edelim; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Erdoğan’ın meselesi değil, Türkiye’nin meselesidir” iddiasın bulundu.
‘HİLAFET BURADA KALDIRILDI, İSLAM ALEMİ BAŞSIZ KALDI’
Referandumda neden evet denilmesi gerektiğini hakkında ise Halil Kocaer, “Müslümanların tek güvendiği, dayandığı limanı Türkiye. Çünkü hilafet burada mülga oldu (kaldırıldı). Osmanlı padişahlarındaydı hilafet. Ve bütün İslam alemindeki 2,5 milyar Müslüman topluluğu da ne söylerse o istikamette ifade beyan ediyordu. 1918’lerden sonra İslam alemi başsız kaldı. Osmanlı coğrafyası devletlere bölündü” söylemlerinde bulundu.
“1900’lü yıllarda Sultan Abdülamid’e yapılan bütün entrikalar, bugün Erdoğan’ın şahsında Türkiye’ye yapılıyor” iddiasında bulunan Halil Kocaer, hayır diyenlerin ülkenin iyiliğini düşünmediğini öne sürdü.
Avrupa’nın başkanlık sisteminin desteklemediği için referandumda evet denilmesi gerektiğini öne süren Halil Kocaer, “‘Hayır’ diyenler, Türkiye’nin gelişmesini, yükselmesini İslam alemine hüküm ve himaye etmesini istemeyen zihniyet, kim bunlar? Haçlı zihniyeti. Bayrak, vatan, istikrar ve ülkenin bölünmezliği için biz mutlaka 16 Nisan’da sandık başına gideceğiz. Sandığa gidelim, ‘evet’ tercihini kullanalım. Avrupalılar da ‘hayır’ diyor, Ortadoğu ülkelerine hükmedecek Türkiye Cumhuriyeti devleti olmasın diye. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, istikrar sistemidir. Destek olalım, evetli günlerle istikbal ve istikrara doğru yürüyelim” şeklinde düşüncelerini paylaştı.
HALİL KOCAER’İN OĞLU VE YEĞENİ ‘FETÖ’DEN TUTUKLU
Kaş Belediye Başkanı Halil Kocaer’in oğlu Ahmet Kocaer ve yeğeni Fatih Kocaer, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan ‘FETÖ’ soruşturmasında gözaltına alınmış, ardından çıkarıldıkları mahkemece 6 kişi ile birlikte ‘terör örgütü üyesi olmak’ suçlamasıyla tutuklanarak Burdur Cezaevi’ne gönderilmişlerdi.
Kaynak: Yusuf Yavuz
