Antalya Sokakları – 12. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nin Antalya ayağı bugün gerçekleştirilen galayla başladı. 7 Ekim Cumartesi(dün) yapılması planlanan ve olumsuz hava koşulları nedeniyle 8 Ekime(bugün) ertelenen gala, Emek Mücadelesi Paneli öncesi gerçekleşti.
Emek, demokrasi ve barış mücadelesinde yitirilenler anısına saygı duruşuyla başlayan gala programı Muratpaşa Belediyesi Başkan Yardımcısı Hasan Kaçmaz’ın yaptığı açılış konuşmasıyla devam etti. Hasan Kaçmaz yaptığı konuşmada festival komitesi ve izleyicileri selamlayarak, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysalı’n gönderdiği mesajı kürsüden okudu.
Hasan Kaçmaz’ın konuşmasının ardından gala programı plaket töreniyle devam etti. Plaketler, geçtiğimiz mayıs ayında katledilen ve mermer ocaklarına karşı mücadeleleriyle bilinen Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu anısına kızları Emine Büyüknohutçu, Giritli Parkı Kadınları ve ağustos ayında hayatını kaybeden eğitim emekçisi Ali Bozkurt’un anısına eşi Mücevher Bozkurt’a verildi. Hatıra fotoğrafının çekilmesiyle son bulan plaket töreni sonrası Kazım Kızıl’ın yönettiği ve çocuk işçileri konu alan Neredesin Arkadaşım belgeselinin gösterimi yapıldı.
“KORUNACAK DEĞİL, KAZANILACAK LAİKLİK”
Gala töreni sonrası DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Eğitim Sen Genel BAşkanı Feray Aytekin Aydoğan’ın katılımı ve Halkevleri MYK Üyesi Kutay Meriç’in moderatölüğüyle Emek Mücadelesi paneli gerçekleştirildi. Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan sunumda, eğitim kurumlarınının ve yurtların siyasal islam vurgulu yapılara teslim edilerek niteliksizleştirilmesi, çocuk işçiliği ve evliliği gibi konulara dikkat çekerek, “hem kamusal hizmet alan hem de hizmet edenin birlikte mücadele etmesi gerekir” dedi. “Korunacak değil kazanılacak laiklik için mücadele etmeliyiz” diyen Feray Aytekin Aydoğan, sunuşunda laiklik vurgusu yaptı.
“POLİTİKLEŞMİŞ İŞÇİ SINIFI BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR”
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ise konuşmasına ikinci yılı yaklaşan Ankara Katliamı’nda yitirilenleri anarak başladı. AKP hükümetinin yeni bir rejim inşaasında olduğuna dikkat çeken Arzu Çerkezoğlu, “Kurulmaya çalışılan bu rejimin karakteri, sermaye rejimidir” dedi. Türkiye’de işçiler yalnızca %5’nin sendikal haklarını kullabildiğini aktaran Arzu Çerkezoğlu, Haziran Direniş’inden Adalet yürüyüşü ve Mitingi’ne kadar olan süreci değerlendirerek, “Bunlar bize barış ve kardeşlik geleneğinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor” dedi. “Sınıf sendikaları olarak emeğin Türkiyesini kurmak için daha politikleşmiş bir işçi sınıfı büyük önem taşıyor” diyen Arzu Çerkezoğlu, işçi sınıfının politikleşmesinin öneminin altını çizdi.
Sunuşların ardından dinleyicilerin soruları cevaplanmasıyla panel sona erdi.
