SAĞLIK

DİSK, KESK ve Tabipler Odası: Antalya’da ”normalleşme” kaygı yaratıyor

Antalya Sokakları- KESK Antalya Şubeler Platformu, Antalya Tabipler Odası ve DİSK Akdeniz Bölge Temsilciliği, koronavirüs salgını devam ederken sağlık turizminin başlatılması ve iç turizmin kademeli olarak açılacağının Turizm Bakanlığı ve diğer yetkililer tarafından ifade edilmesi üzerine ortak basın açıklaması yayımladı.

KESK Antalya Şubeler Platformu, Antalya Tabipler Odası ve Disk Akdeniz Bölge Temsilciliği, koronavirüs salgını devam ederken 20 Mayıs 2020 tarihi itibariyle sağlık turizminin başlatılması ve 28 Mayıs 2020 tarihinden itibaren iç turizmin kademeli olarak açılacağının Turizm Bakanlığı ve diğer yetkililer tarafından ifade edilmesi üzerine ortak basın açıklaması yayımladı. Açıklamada turizm kenti olan Antalya’da ‘normalleşme’ sürecinin yarattığı kaygılara yer verildi.

SOSYAL İZOLASYONUN SAĞLANMASI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

Seyahat kısıtlamalarında olduğu gibi sağlık turizminde ve turistlik yerlerin açılmasında kaygıların olmadığını vurgulayan açıklamada ”İçişleri Bakanlığı’nın ‘Şehir Giriş-Çıkış Tedbirleri’ konulu ek genelge ile 14 büyükşehir ve Zonguldak’ta seyahat kısıtlamasını 15 gün daha uzattığını ve 3 Haziran 2020’ye kadar bu kısıtlamaların devam edeceğinin hatırlatıldığı açıklamada “Gerekçesi tüm dünyada devam eden ve fiziksel temas, solunum yolları ile çok hızlı bulaşma özelliği olan Covid-19’un yayılımını azaltmak, toplum sağlığı ve kamu düzenini korumak. Ancak anlaşılıyor ki hem sağlık turizminde hem de ülkemizin turistik faaliyetlere açılmasında aynı kaygılar taşınmıyor. Bu süreçte hepimizin bildiği gibi virüsün yayılımını azaltmada sosyal hareketliliğin ve kişiler arası temasın azaltılarak sosyal izolasyonun sağlanması hayati önem taşıyor. Bu nedenle de bayram tatili boyunca evlerimizde karantina altında olacağız” denildi.

ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİ ÖNLEMEYE YÖNELİK ADIMLAR ATILMALIDIR

Turizm sektöründe yoğun olarak lise çağında çocuk işçi çalıştırıldığına değinilen açıklamada, Turizm sezonunun açılması ile birlikte Turizm Anadolu Lisesi öğrencileri stajları ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı bir açıklama yapmadı. Hiçbir önlem almadı. Bu öğrencilerin olumsuz sağlık koşullarında çalıştırılmaları olasılığı çok yüksektir. Yine turizm sektöründe yoğun olarak lise çağında çocuk işçi çalıştırılmaktadır. Çalışma koşulları ağır ve temasın fazla olduğu koşullarda çalıştırılmalarının önüne geçilmelidir. Binlerce çalışan öğrencinin olduğu bir sektörde bulaş riskinin fazla olduğu da düşünüldüğünde kent açısından büyük bir riskin olduğu görülmektedir. Staj yapan Turizm Anadolu Lisesi öğrencilerinin ve turizmde çalışan çocuk işçilerin sağlığını koruyacak tedbirler alınmalıdır. Çocuk işçiliğini önlemeye dönük adımlar atılmalıdır. Aynı şekilde tarımda çalışan çocuk işçilerde ilimizde çok fazladır. Bunların büyük bir bölümü il dışından gelmektedir. Buna dönükte koruyucu önlemler alınmalıdır” diye aktarıldı.

UYGULANACAK PCR TESTİNİN DOĞRULUĞU YÜZDE 60 DÜZEYİNDE

Sağlık turizimin öncelikle uluslararası temasın önünü açtığının vurgulandığı açıklamada, “Gelecek hastaların ülkeye girişi sırasında ateş ölçümü, triyaj sorgulaması yapılacak ve son 48 saatte yapılmış PCR testi negatif belge istenecek. Ya da giriş kapısında PCR testi yapılacak. Şüpheli olguların 14 gün karantinada tutulacağı belirtilmekte. Ancak deneyimlerimizden biliyoruz ki PCR testinin doğruluğu yüzde 60 düzeyinde. Hastalığın başlangıç ve son dönemlerinde negatif çıkabiliyor. Bu nedenle hastaların Covid-19 negatifliği kesin olarak tanımlanamıyor. Bir de bu hastaların refakatçileri olacak. Onlar da aynı riskleri taşımakta. Üstelik sağlık turizmi kapsamında beklenen hastalar acil tıbbi müdaheleye ihtiyacı olmayan hastalar. Bu koşullarda hasta gelişi beklenen düzeyde olabilir mi ya da toplum sağlığımızı riske atmaya değer mi? Turistik işletmelerde Sağlık Bakanlığının belirlediği kurallara uygun olarak ‘corona sertifikası’ almaya yönelik çeşitli düzenlemeler yapılıyor. Turizm sezonunda ancak bu sertifikayı alan oteller hizmet verebilecek. Uçuşların, otellerin açılmasının ardından başlayacağı, önce iç turizm sonra dış turizmin kademeli olarak canlandırılması planlanıyor. Bütün bu işletmeler sertifika almış bile olsalar konaklama, yeme-içme, ulaşım, sağlık ve hijyen konusunda nasıl denetlenecekler?” ifadeleri yer aldı.

SAĞLIKLI KARARLARIN VERİLEBİLMESİ İÇİN ŞEFFAF YÖNETİM ŞART

İktidarın ‘normalleşme’ açılımlarının toplumun sağlığını korumaktan çok sermaye çevrelerinin desteklenmesi ve döviz girdisi yaratmaya yönelik olduğunu vurgulayan açıklamada, ”Tüm dünyada neoliberal dönemde kamusal sağlık ve sosyal güvenlik sistemlerinin zayıflatılmasının zararlı sonuçları Covid-19 salgını sırasında iyice açığa çıkmıştır. Hem salgınla mücadelede hem de salgının yarattığı devasa iş ve gelir kayıplarında kamusal hizmet ve Anayasa’nın sosyal devlet ilkeleri ihtiyacı önemini bir kez daha göstermiştir. Yönetenlere halkın sağlığının korunmasının bir insan hakkı olduğunu, işinin ve geçiminin korunması sorumluluğunu hatırlatıyoruz. Toplumun sağlığı için acilen etkin sosyal politikalar üretilmeli” denildi.

 

Benzer Yazılar