MANŞET SAĞLIK SOKAK

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde kanser hastaları üzerinde “nükleer deney”

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde Radyasyon Onkolojisi Bölümü’nde hurdaya ayrılan cihazlarla kanser hastalarına ışın tedavisi uygulandı. Cihazlarla izinsiz nükleer deney yapıldı ve sızıntı oluştu, buna rağmen hasta kabulüne devam edildi

Antalya –  Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı, Radyasyon Onkolojisi Kliniği’nde yürütülen ışınla kanser tedavisi uygulamalarına ilişkin soruşturma başlattı. Hürriyet’ten Salim Uzun’un haberine göre yüzlerce kanser hastasını ilgilendiren adli ve idari soruşturmanın sonucunda ise son yılların en büyük sağlık skandalı ortaya çıktı. Raporda cihazlarla izinsiz nükleer deney yapılarak radyasyon sızıntısına neden olunduğu belirlendi. Konuyla ilgili Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı da soruşturma başlattı.

HASTALAR ÜZERİNDE NÜKLEER DENEY
Profesörlerden oluşan 3 kişilik komisyonun hazırladığı 65 sayfalık soruşturma raporunda; Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı eski Başkanı Prof. Dr. Melek Nur Yavuz, Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı eski Sorumlu Fizikçisi Yrd. Doç. Dr. Yiğit Çeçen ve Nükleer Bilimler Uygulama ve Araştırma Merkezi (NUBA) eski Müdürü Prof. Dr. İsmail Boztosun’un görev dönemine (2014-2015) ilişkin ifadeler yer aldı. Yeminli ifadeler ve resmi belgelere göre Radyasyon Onkolojisi Kliniği’nde, kanser hastalarının tedavisinde kullanılan radyoterapi cihazları lisanssız olarak çalıştırıldı, hurdaya ayrılan (HEK) cihazlarla tüm vücut hastalarına (TBI) ışın tedavisi uygulandı, ayrıca NUBA tahsis edilen cihazlarla da izinsiz nükleer deney yapılarak radyasyon sızıntısına neden olundu.

CİHAZ SIZINTIYA RAĞMEN ÇALIŞTIRILMAYA DEVAM EDİLDİ
3.5 aylık soruşturma sonunda hazırlanan raporda, kanser hastaları için kritik önem taşıyan tedavi planlarının medikal fizikçi onayı aranmadan tıp öğrencileri tarafından yapıldığı, güvenlik önlemi alınmadan yapılan izinsiz deneylerde foton, nötron sızıntısı yaşandığı, klinikte görevli birçok personel öğrenci ve stajyerin dozimetre (radyasyon ölçer cihaz) kullanmadan görev yaptığı vurgulandı. Soruşturma kapsamında ifade veren Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aylin Fidan Korcum Şahin, kullanılamaz nitelikteki (HEK) radyoterapi cihazlarıyla Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) izni olmadan kanser hastalarının tedavi gördüğü ortamlarda bilimsel ve endüstriyel deneyler yapıldığı, radyoaktif materyaller oluşturulduğu, HEK cihazlarla vücut ışınlaması yapıldığını söylerken, Fizikçi İsmail Karakuş, klinikte radyasyon sızıntısı tespit edildikten sonra hiçbir alanın personel erişimine kapatılmadığını, sadece cihaz çalışırken duvardan uzak durulmasının söylendiğini belirtti. Sağlık Teknikeri Servet Sitil, cihazların bulunduğu bazı odalarda tadilat işlemi yapıldığını, kapılarda zırhlama yapılmadan önce uzun süre nötron ışınlarına maruz kaldıklarını ayrıca duvar tadilatı sırasında lazeri tahta üzerine monte ettiklerini bu yüzden sık sık lazer konumunda kaymalar olduğunu, bunun da hastayı konumlarken kaymalara sebebiyet verdiğini ifade etti.

ÖLÇÜM YAPILMADAN RADYASYON VERİLDİ
Fizikçi İsmail Karakuş, İn-vivo dozimetrik ölçümler yapılmadan tedavisi başlatılan çok sayıda hastanın olduğunu, bu nedenle hastalara doğru dozun verilip verilmediğiyle ilgili şüphelerin bulunduğunu söylerken, aynı konuya dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Nina Tunçel, kullanıma uygun olmayan cihazlarla ışınlama yapıldığını, ölçüm olmadan vücuda radyasyon verildiğini vurguladı. Raporun delil değerlendirmesi ve sonuç kısmında ise klinikte yürütülen uygulamalarla ilgili şu tespitlere yer verildi:

-Klinikteki tüm cihazlar 19 ay boyunca lisanssız çalıştırılmıştır. HEK’e ayrılan Linak 1 ve Co60 cihazlarıyla deneyler yapıldığı, ışınlanmış radyoaktif numunelerin klinik koridorlarında korunmasız olarak taşındığı tespit edilmiştir.

Ayrıca; arıza bildirimi yapılan cihazlara bakım yapılmış gibi gösterildiği, cihazlara ait log kayıtlarının silindiği, kapı ve duvar sızıntıları (Radyasyon) olduğu sırada hasta alımına devam edildiği. ‘Tıbbi amaçlı kullanılamaz’ ibaresine rağmen hurdaya ayrılan cihazlarla TBI hastalarının tedavisine devam edildiği, bazı hastaların dosyalarının değiştirilerek sahtecilik yapıldığı anlaşılmıştır.

REKTÖRLÜK: SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustufa Ünal, konuya dair yaptığı açıklamada, söz konusu iddialarla ilgisi bulunan öğretim üyeleri hakkında disiplin soruşturması yürütüldüğünü, ayrıca savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu belirtti. Ünal ayrıca söz konusu olaydan zarar görmüş olma ihtimali bulunan hastaların durumlarını incelemek üzere tıbbi bir komisyon oluşturulduğunu ifade etti.

Sendika.Org

Benzer Yazılar