MANŞET SOKAK

Antalya Dayanışma Akademisi’nin ilk dersi: ‘Akademi ile Hesaplaşma’

Antalya Dayanışma Akademisi bugün Pof Dr. İzzet Önder’in katılımıyla Akademi ile Hesaplaşma adlı bir etkinlik düzenledi. Değirmenönü Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte İzzetin Önder, “Aklımızı başımıza toplayıp, Kürtler, Türkler, Aleviler, Çerkezler, bütün insanlar bir başka sisteme bakmak ve bu sanal federal yapıdan çıkıp bir başka dokuya bakmamız gerekmektedir” dedi.

Antalya Sokakları- Antalya Dayanışma Akademisi bugün Değirmenönü Kültür Merkezi’nde ‘Akademi ile Hesaplaşma’ adlı bir konferans düzenledi. Moderatörlüğünü Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi Nursel Şahin’in yaptığı konferansa konuşmacı olarak İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde Prof. Dr. İzzettin Önder katıldı.

Prof. Dr. İzzettin Önder, “Burada olmaktan inanın çok mutluyum” diyerek konuşmasına başladı.  Ülkedeki genel sorun hakkında konuşan İzzettin Önder, “Bu büyük bir savaş, evet veya hayır ile bitmeyecek bir savaş. Tüm insanların kardeşliği ile birleşerek sisteme karşı olan savaşıyla ilgili bir olay” dedi.

İzzettin Önder, “Ulus devlet içinde kapitalist sistemde devletin rolü çok açıktır. Devletin rolü, emeğin metalaştırılmasına hizmet etmektir. Bu durumu meşrulaştırmaktır. Devlet, emeğin metalaşıyor aynı zamanda da sermayeye kaynak sağlıyor” ifadelerinde bulundu.

img_0848KÜRESELLEŞME VE MEDENİYET ALGISI
Küreselleşme ve getirileri hakkında görüşlerini paylaşan İzzettin Önder, “Küreselleşme, sermayenin piyasa ihtiyacının küresel boyutta yayılmasıdır. Biz burada üniversite hocaları, bunu bir medeniyette diye anlattık. Bu da bizim rolümüzdü. O insanlar atılmaz üniversiteden, atılmadılar da zaten. Ama ne zaman ki hoca, bunu bir medeniyet parıltısı ya da belirtisi değil de, bunun bir köleleştirme bir emperyalizm olduğundan bahsetti. İşte o zaman atılması lazımdı üniversiteden. Atılması lazım ki anlaşılmasın bu mekanizma” dedi.

“Küreselleşmede ise özellikle bizim gibi ülkelerde ulusu satışa çıkartan bir devlet, metalaştırmaktır. Bunu yapan bir devlet merkezden alan bir emri uygulayabilmesi için bütün engelleri baskı altında tutmak mecburiyetindedir” diyen İzzettin Önder, var olan sistem içerisinde bu durumun yanlış olmadığını söyledi.

Bu sistemi sanal federal devlet yapılanması olarak tanımlayan İzzettin Önder, buna engel olabilmek için, “Aklımızı başımıza toplayıp, Kürtler, Türkler, Aleviler, Çerkezler,  bütün insanlar bir başka sisteme bakmak ve bu sanal federal yapıdan çıkıp bir başka dokuya bakmamız gerekmektedir” dedi.

Ayrıca, yeryüzünde egemen olan kapitalizmin çöktüğünden bahseden İzzettin Önder, “Yani eğer üniversiteler Almanya’da Avustralya’da, Avrupa’da üniversiteler bedava değilse, sağlık bedava değilse, bugün yavaş yavaş, çürüdüğünün göstergesidir” dedi.

img_0872

“BUNLAR KURŞUN ASKERDİR”
Şuan ki üniversitelerin amacının düşünmeyen insan yetiştirmek olduğuna dikkat çeken İzzettin Önder,  “Bunlar kurşun askerdir. O askerler lazım eleman lazım çünkü makine gibi. O makineye ben ne görev veriyorsam merkezden o görevi yerine getirsin” ifadelerinde bulundu.

Basiretli bir toplumda tek adam yönetiminin oylanabilmesinin imkansız olduğunun altını çizen İzzetin Önder, “Evet- hayır meselesine gelmeyeceğim. Bir ulus düşünün ki sizim parlamento olmasın bir adam yönetsin böyle bir şey oylanabilir mi?” dedi. İzzettin Önder, “Bunun oylanması bile bir züldür bir ülke için. İşte bu bizim beynimizin yavaş yavaş ufalandığını göstergesidir” dedi.

da

Benzer Yazılar