Antalya Sokakları- “Kerbela’dan Ankara katliamına Yitirdiğimiz Canları Anıyoruz” etkinliği Kızılarık Cemevi’nde çok sayıda kişinin katılımıyla gerçekleşti. Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Antalya Şube Yöneticisi Zafer Talan, Zafer Talan ve Halkevleri Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Kutay Meriç’in konuşmacı olarak yer aldığı anma programında Seyfettin Yıldırım ve Süleyman Demir ağıtlar söyledi. 
Mehmet Gündoğdu konuşmasında, tarihten örneklerle Alevilere yönelik katliamları anlatırken, Alevi Gençler adına söz alan Zafer Talan Cemevlerinin gençlerle buluşmasının önemine değinirken, Aleviliğin aileden sonra Cemevi’nde öğrenilmesi gerektiğini ifade etti.
“Bütün siyasi rantlar aleviler üzerinden dönüyor” diyen Zafer Talan “Ben liseyi Elmalı’da okudum, amcamın bana söylediği şu oldu; “Burada alevi olduğunu söyleme” neden böyle bir şeyle karşılaşacağım, bir Türk, sünni inancını istediği yerde istediği şekilde söyleyebiliyorsa, istisnasız bütün Alevilerin de ister Rize’de olsun, ister Hakkari’de olsun” rahatlıkla ben Aleviyim diyebilmeli” dedi.
“ALEVİ OLDUĞUM İÇİN BAŞIMA GELMEYEN KALMADI”
Alevi olduğu için başına gelmeyen kalmadığını ifade eden Talan; “En son bankada çalıştım Albaraka’da işten atılma gerekçesi şudur; Yine alevi olmaktan dolayı, Banka içerisindeki mescitte abdest aldığı, namaz kaldığı, cumaya katıldığı tespit edilememiştir. Kurum kültürüne uygun değildir. Bu gerekçeyle işten atıldım. 2014’de mezun oldum, Siyaset Bilimi okudum 15 tane sınav kazandım, bunun içinde devlet memurluğu sınavı da var, hepsinde mülakatlarda elendim. Benim gibi binlerde insan var” şeklinde konuşan Talan;
“Benim olmam gereken yerlerde başka insanlar var. Peki, bunun sonucu ne olur, biz devlete bağlanmak istedikçe, bizi iten bir güç oluyor. Devletin bana direkt söylemese de benim o mülakatlarda anladığım şey şuydu; Paran varsa ticaret yap, dayın varsa Avrupa’ya git, onu da yapamıyorsan, artık bize dayattığı: dağa çık” Gençliğin kaybettiğin yer işte burası. Biz gençlerimizi kaybetmek istemiyoruz. Buralara kazandırmak istiyoruz. Bu mayanın çocukluktan alınması için öncelikli şartın mutlaka kreşlerin açılması, Alevi Kültürünü çocuğun aileden sonra Cemevleri’nde aması lazım. Yoksa bu şekilde kaybetmeye mahkumuz” dedi.
Konuşmasında Ankara Katliamı’nın hangi koşullarda gerçekleştiğinin, altını çizen Kutay Meriç, ülkenin OHAL ile yönetilmesine karşı mücadele çağrısı yaptı. OHAL’le birlikte yapılmak istenenin başkanlık rejimi zeminin yaratmak olduğunu ifade etti.
Katliamların halka yönelmiş terör eylemi olduğunu belirten Meriç, “Bununla amaçlanan halkın muhalefetini, tepkisini, isyanını susturmaktır ve bütün toplumu sindirerek en basit demokratik hakkını savunamaz hale getirmeyi hedeflemektir. Halka yönelik faşist terörün amacı budur” dedi.
“SİZ BİZİM GÜVENLİĞİMİZİ ALAMAZSINIZ, BİZ KENDİ GÜVENLİĞİMİZİ ALIRIZ”
“Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, Cumhuriyet Meydanı’nda anma etkiliği organize edildi, yüzlerce insan katıldı. Anma etkinliğinin başında 60-70 arkadaşımız güvenlik aldılar, etrafa da güvenlik şeridi çekildi. O arada polis geldi bizim güvenlik şeridimize saldırdı. “Biz devletiz, güvenliği biz alırız, güvenlik ne haddinize düşmüş sizin” diyerek bizim güvenlik şeridimize saldırıyor. Siz bize karşı güvenlik falan almazsınız biz kendi güvenliğimizi kendimiz almadığımız, uyanık olmadığımız sürece, bu ülkenin alevileri, solcuları, kürtleri, birlikte davranmadığı, kendi güvenliğini almadığı sürece biz kan ve katliamdan başka hiç bir şey bulamayız. Biz kendi güvenliğimiz almak zorundayız, örgütlü davranmak zorundayız, mücadele etmek zorundayız. Örgütlü davranalım, birlikte mücadele edelim”
