Antalya Sokakları – Antalya Eğitim-Sen bugün Şube Binası’nda eğitimdeki gericileşmeye ve İmam Hatip Okullarına ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Antalya’daki imam hatip ortaokulları ve imam hatip liselerindeki toplam öğrenci sayılarını ve derslik başına düşen öğrenci sayılarını açıklaması istenirken, “Milli Eğitim Bakanlığı artık adeta Dini Eğitim Bakanlığına dönüştürülmüş, Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü de Antalya İl Dini Eğitim Müdürlüğü olmuştur” ifadelerine yer verildi.
Milli Eğitim Bakanlığı uygulamalarına paralel olarak Antalya’da da imam hatibe dönüştürme uygulamalarının abartılarak devam ettirildiğinin altını çizen Eğitim-Sen şube başkanı Kadir Öztürk; Kepez’de Aslanlar, Ünsal, Mustafa Adıyaman, Beşkonak, Göçerler Ortaokulları ile Yıldırım Beyazıt ve Altınova Esen İlkokulu; Konyaaltı’nda Ayten Çağıran ve Çakırlar Ortaokulu; Muratpaşa’da Barbaros Ortaokulu ve Gazipaşa’da ise Muzkent Ortaokulları içerisinde imam hatip ortaokulları açıldığını kaydetti.
Antalya’da 20, Muratpaşa ilçesinde ise 4 bağımsız imam hatip ortaokulu bulunduğunu ifade eden Öztürk, bu sayıya kapatılan ama Milli Eğitime geçen ve hepsi imam hatip yapılan FETÖ okulları ile ortaokullar içinde açılan imam hatip ortaokullarının dahil olmadığını kaydetti.
VELİLER İMAM HATİP OLMAMASI İÇİN DİLEKÇE VERDİ
“Tüm bunlarla da yetinilmemiş o bölgede ikamet edenlerin tüm itirazlarına rağmen Kızıltoprak Mahallesine de Hamidiye İmam Hatip Ortaokulu açılacağı belirtilmiştir. Halbuki ilkokul olarak başlatılan bu okul inşaatı ne hikmetse imam hatibe dönüştürülmüştür. İlkokula ihtiyaç olduğu açık olan bölgede, imza kampanyasıyla orada yaşayanların ilkokul da istemesine rağmen il ve ilçe milli eğitim müdürlüğü tam anlamıyla işgüzarlık yapmakta, hukuksuzluk yaşatmaktadır.
Burada imam hatip ortaokuluna ihtiyaç yoktur, burası ilkokul olmalıdır diye dilekçe veren mahalle halkına verilen yanıtta burada imam hatip ortaokuluna ihtiyaç vardır denilmiş ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülmüştür” dedi.
Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü “15 Temmuz darbe girişiminden gerekli dersin çıkarılmadığı görülmektedir. Milli Eğitim Bakanlığının yapması gereken kamusal, nitelikli, bilimsel ve laik eğitimden uzaklaşmamak olmalıdır. Eğitim alanı farklı cemaat ve gruplarca doldurulduğunda, bu cemaat ve gruplar kendilerine egemenlik alanları yaratmak ve iktidarı ele geçirmek için yine eğitimi kullanacağını vurgulamıştık. Ancak görüldüğü gibi iktidarın algısında herhangi bir değişiklik olmadığı açıktır.
Saygıdeğer basın emekçileri,
İlimizde Konyaaltı Belediye Başkanlığınca her yıl yapılan ve geleneksel hale getirilen kitap fuarına kerhen öğrenci gönderen, hatta göndermek istemeyen İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri dini cemaatlerin, tarikatların etkinliğine gelince aynı duyarlılığı göstermiyorlar. Elimizdeki yazışmalardan kitaptan ve özgür düşünceden, demokrasiden korkan İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin 15 Temmuz için yaptıkları demokrasi nöbet ve şölenleri kocaman yalandır. Onlar reisleri gibi dindar, kindar ve biat eden bir nesil istemektedir. Halkın çocuklarını bu okullara değişik baskı ve teşviklerle yönlendirmektedir. Bu teşvik zorlamalardan birisi hiç şüphesiz ki her mahalleye bir imam hatip açmaktan geçmektedir.”
