MANŞET SOKAK ÜNİVERSİTE

Barış Akademisyenleri kararlı: “Bu abluka dağıtılacak”

Barış için akademiyenler bildirisine imza attıkları için meslekten men edilecek olan Prof. Dr. Nusel Şahin, ” Biz bir şekilde bu barış dileklerini dillendirmeye devam edeceğiz ve inatla barışı isteyeceğiz” dedi.

Antalya- İçinde ‘barış’ kelimesinin geçtiği her şeyin tehdit olarak algılandığı dönemlerde bilim ve sanatın merkezi olan üniversitelerde akademisyenlere yönelik baskılar her geçen gün artıyor. 

Akdeniz Üniversitesi’nde 8 akademisyenin ‘Barış için akademisyenler’ bildirisine imza atması gerekçe gösterilerek meslekten men edilme tehdidiyle karşı karşıya kalması üzerine,  AÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nursel Şahin, akademi üzerindeki baskıları DİHA’ya değerlendirdi:

Rektörlük tarafından “Bu suça ortak olmayacağız” diyen 8 akademisyenin “Meslekten men edilmeleri” talebiyle Yüksek Öğretim Kuruluna (YÖK) gönderildiği Akdeniz Üniversitesinin Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nursel Şahin, üniversitedeki baskıları değerlendirdi. Akademisyenlerin 11 Ocak’ta barış bildirisi ile başlattıkları barış çağrısının tek amacının ölümlerin bir an önce durdurulması ve barış ortamının sağlanması olduğunu hatırlatan Şahin, akademisyenlerin Türkiye’de sarsılan vicdanlara yaşanan ölümlere tanıklık yapmak istemediklerini söyledi.

‘BU SUÇU İŞLEMEKTE İNAT EDİYORUZ’

Akademisyenlerin bildiride ne olduğunu bilmeden imzaladıklarına dönük iddialara da cevap veren Şahin, “Hepimiz bu bildiride okuduğumuzun farkındaydık, biz okuduğumuzu anlayan insanlarız. Ne söylediğimizin çok farkındaydık. O nedenle bu bildirinin arkasında durmaya devam ettik. Suçlu ilan edildik. Vatan haini ilan edildik. Tehdit edildik. Eli kanlı eski bir faşist kimlikli kişi tarafından ciddi bir tehdit aldık. Kanlarımızda duş almak istediğini söylediler. Ama akademisyenler sadece düşünce ve ifade özgürlüklerini kullanmak dışında bir suç işlemediler. Biz bunun bir hak olduğunu ve bir suç olmadığını söylüyoruz. Bunda da inat ediyoruz” dedi.

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ KRALDAN DAHA KRALCI

Bildirinin yayımlanmasının hemen ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tepkisi ile YÖK’ün rektörleri topladığını ve akademisyenler hakkında soruşturmalar başlatıldığını hatırlatan Şahin, “Bizim üniversitemizde de soruşturmaların açılma tarihi 13 Ocak tarihidir. Bizim üniversitemizin web sayfasına konan açıklama 13 Ocak’tan beri orada durmaktadır. Bu bir ayrımcılıktır. Bu bize karşı işlenmiş bir insan hakları ihlalidir. Bizim teşhirimize ve suçlanmamıza hep beraber önayak olmaktadırlar” ifadelerini kullandı.Akdeniz Üniversitesinin çoktan kaldırılması gereken açıklamayı web sayfasının girişinde tutmaya devam ettiğini belirten Şahin, üniversitenin teşhiri sürekli hale getirdiğini ve algı yönetimini sürdürdüğünü ifade etti.

Türkiye’de hem demokratik hem özgürlükler hem de ekonomik anlamda bir çöküş olduğunu belirten Şahin, bunun karşısında muhalefetin susturulmak istendiğini operasyonların ya da kötüye gidişatın gözlerden kaçırılmak istendiğini kaydederek, Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğünün ‘kraldan daha kralcı’ bir yaklaşım içinde olduğunu dile getirdi.

‘BU ABLUKA MUTLAKA DAĞITILACAK’

Şahin, barışı dillendirecek tüm çevrelere gözdağı verilmek istendiğini ve akademinin öğrencisinden çalışanına, velisinden akademisyenine teslim alınmak istendiğini vurguladı. Şahin, “Biz bir şekilde bu barış dileklerini dillendirmeye devam edeceğiz ve inatla barışı isteyeceğiz. Çünkü biz onun kıymetini biliyoruz. Türkiye’de ölümlerin durdurulduğu görüşmelerin yapıldığı süreçte onun değerini çok daha hem halkımız hem de birey olarak hissettik ve bunun da talepçisi olmaktan vazgeçmeyeceğiz. Biz de öğrencilerimiz gibi ‘Bu abluka mutlaka dağıtılacak’ diyoruz” dedi.

Kaynak: DİHA

Benzer Yazılar