KÜLTÜR-SANAT MANŞET SOKAK

Mavera Cannes Film Festivali’nde

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin maddi imkânsızlıklarla çektiği ve Kürdistan’da 90’lı yıllarda yaşanan “faili meçhul” cinayetleri konu alan “Mavera” filmi, Cannes Film Festivali’ne seçildi.

Antalya – Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin maddi imkânsızlıklarla çektiği ve Kürdistan’da 90’lı yıllarda yaşanan “faili meçhul” cinayetleri konu alan “Mavera” filmi, Cannes Film Festivali’ne seçildi. Türkiye seçkisi bölümünde gösterime girmeye hazırlanan filmde, faili meçhullerle özdeşleşmiş Beyaz Toros marka araçlar üzerinden cinayetlere farklı bir bakış açısı sunuluyor.

Senaryosu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğrencileri Vedat Oyan, Mahmut Atılgan ve Doğacan Aktaş’ın yaptığı yönetmenliğini Vedat Oyan ve Mehmet Mahsum Akyel’in paylaştığı kısa film “Mavera” , “faili meçhul” cinayetlerin yanı sıra cinayetlerle özdeşleşen Beyaz Toros’ların Fransız Renault firması tarafından üretilme amacıyla Türkiye’deki kullanılış amacını ve Kürt İlleri’ndeki Beyaz Toros algısını beyaz perdeye yansıtıyor.

MAVERA: GÖRÜNENİN ARDINDAKİ GERÇEK
Filmin Türkiye ve Avrupa’daki gösterimlerinde iki farklı isim kullandıklarını belirten Oyan, Türkiye ve Kürdistan’da Farsça “görünenin ardındaki gerçek” anlamına gelen “Mavera” ismini Avrupa gösteriminde ise “faili meçhul” ismini kullanmayı tercih ettiklerini ifade etti. Oyan, filmde ana karakterlere yer vermediklerini aktardı. Yaşananları karakter üzerinden özdeşleştirme yerine olay üzerinden özdeşleştirmeyi tercih ettiklerini söyleyen Oyan, “Filmde acı verenler aynı kişiler olarak görülürken, acı çekenler sürekli değişiyor. Yani aslında burada bu cinayetlerin faillerinin belli olduğu mesajını da vermek istedik. Tabi biraz da bu kayıpların faillerinin hala çıkarılmamış olmasına dikkat çekmeye çalıştık” dedi.

CİNAYETLERİN BAŞ AKTÖRÜ BEYAZ TOROS
Oyan, filmi dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Van’daki bir mitinginde sarf ettiği “Bize oy vermezseniz Beyaz Toroslar geri gelir” sözlerinin ardından çekmeye karar verdiklerini söyledi. “Filmde Beyaz Torosları bir hayalet simge olarak oturttuk ve bunun üzerinden Fransa ayağı ile Türkiye ayağı olarak iki eksenli çektik” diyen Oyan, Torosların Fransa’da neyi Türkiye’de ise neyi simgelediğini anlatmaya çalıştıklarını vurguladı. Fransa’da bu araçların insanların yaşamını kolaylaştırmak amacıyla üretildiğini kaydeden Oyan, Kürt İlleri’nde ise 90’lı yıllardaki cinayetlerin baş aktörü olarak karşılarına çıktığının altını çizdi.

MADDİ İMKANSIZLIKLARA RAĞMEN CANNES FİLM FESTİVALİ’NDE
Çekimler sırasında yaşadıkları zorlukların yanı sıra devletin 90’lı yıllarda ortaya koyduğu vahşeti yansıtan bir film olduğu için maddi olarak da kaynak bulamadıklarını belirten Oyan, yakın çevrelerinin desteği ile filmin çekimlerini gerçekleştirdiklerini ifade etti. Filmin hazırlanması ardından ilk etapta Cannes Film Festivali’ne gönderdiklerini aktaran Oyan, Cannes Film Festivali Türkiye seçkisi Short Corner Marketing bölümüne seçilen filmlerinin marketing bölümünde gösterime girerek pazarlanmasının yapıldığını söyledi.

Ancak yine maddi imkânsızlıklardan dolayı Fransa’ya gidemediklerini belirten Oyan, yardımcı yönetmenleri Semra Calu’nun temsilen Fransa’ya gittiğini kaydetti. Oyan, “Filmimizle anlatmak istediklerimizin dünyaya duyulacak olması bizi memnun etti” diye belirtti.

Kaynak: DİHA

Benzer Yazılar