Antalya Sokakları- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Antalyalı kadınlar alanlardaydı. Kadınlar “İsyanını al da gel” şiarıyla Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.
Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan kadınlar kendi güvenlik zincirini oluşturdu ve “Öldüren sevgi istemiyoruz, AKP elini bedenimden çek” sloganlarıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.
Kadınlar adına basın açıklaması okuyan Antalya Kadın Platformu üyesi Melisa Şekerci, 65 sene önce katledilen Mirabal Kardeşler anısına sembolleştirilmiş 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü’ne ilişkin, “Eşit insan hakları ve demokrasi için kendi canlarını kaybetme pahasına mücadele veren Mirabal kardeşlerin savaştığı diktatörlük koşulları şimdi de Türkiye halklarına dayatılıyor” dedi.
“OHAL KADINLARI HEDEF ALIYOR”
15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşanan OHAL ve KHK’ların kadınların üzerindeki etkisinden bahseden Melisa Şekerci, kadına yönelik erkek-devlet şiddetinin katlanarak devam ettiğine vurgu yaptı.
“İlk kadın haber ajansı olan Jinha ve sonrasında kadınlar tarafından hazırlanan Mor Bülten ve Ekmek ve Gül programını kapatarak kadınların sözlerini söylemesine engel olmaya çalışılıyor. Kadın örgütlülüğü hedef gösteriliyor ve kadın kazanımları bu süreçte yok edilmek isteniyor. Çıkarılan son KHK ile çocuk istismarı ve kadın katliamlarına karşı mücadele eden pek çok kadın derneği/kurumu kapatıldı. Fakat bizim ne isyanımız ne de direnişimiz dört duvar ve bir kapıdan oluşan bir binaya sığmaz” diyen Melisa Şekerci, Ensar Vakfı yerine bu kurumların kapatılmasını devletin gerici ve muhafazakar zihniyetinden kaynaklı olduğunu söyledi ve bu durumu kınadı.
332 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ
Kadına yönelik her türlü şiddetin artarak devam ettiğini dile getiren Melisa Şekerci kadın cinayetinin yaşanmadığı bir gün olmadığını söyleyerek, “Gece sokağa çıktığı, LGBTİ bireyi olduğu, boşanmak istediği ya da kendi hayatına dair kararlar aldığı için geçen 25 Kasım’dan bu yana 332 kadın öldürüldü. Yüzlerce kadın ve çocuk taciz, tecavüz ve şiddete uğradı. Erkek devlet bu cinayetler ve şiddet karşısında hukuki olarak kadınlar için bir şey yapmazken bir de “gece saat kaçtaydı, taciz sırasında nasıl giyinmiştin” gibi kadını suçlayan failinde suçunu meşrulaştıran sorular sormaktan geri durmuyor” ifadelerinde bulundu.
En son gündeme gelen ve geri çekilen Cinsel İstismar Yasası hakkında konuşan Melisa Şekerci, yasanın şuan ceza evinde yatan 40.000 tecavüzcünün affını içerdiğine ve rızanın 12 yaşına çekilmeye çalışılmasına dair, “Ensar Vakfı’ndan feyz alan, çocuk ve kadın hakları derneklerini kapatan, bir kereden bir şey olmaz diyen, çocuklarımıza çığlık atmayı öğretmemizi tembihleyen sapık zihniyetinize sesleniyoruz: Kadınların çığlığı sizin gerici, muhafazakâr rejiminizi yıkacak. Getirmek istediğiniz şeriat kurallarını kadınlar bozacak. Biz kadınlar tecavüzü, şiddeti, çocuk istismarını meşrulaştırmanıza izin vermedik, vermeyeceğiz” dedi.
KADINLAR BARIŞTA ISRARCI
Ortadoğu’daki savaşın en çok kadınları ve çocukları etkilediğini ve bu durumun yaşamı değil ölümü meşrulaştırdığına dikkat çeken Melisa Şekerci, “ Bu savaş ırkçılığı, militarizmi, milliyetçiliği, homofobiyi besleyip güçlendiriyor. Biz kadınlar barışın bir hak olduğunu vazgeçmeden haykırmaya devam edeceğiz. Tüm canlıların yaşayabileceği bir dünya için savaşa hayır diyoruz” şeklinde dile getirdi.
Son olarak kadın dayanışmasına vurgu yapan Melisa Şekerci, “Karanlığı kadınlar aydınlatacak, umudu kadınlar yeşertecek. Kadınların inat ve cüreti kelebeklerin hala çırpan kanatlarında hayat bulacak. Bizler biliyoruz ki bu sistemi ancak kadınlar yıkabilir. Mirabal kardeşlerden aldığımız güçle sokaklarda olmaya, adalet ve barış talebimizi dile getirmeye devam edeceğiz” dedi.
da
