Antalya Sokakaları- Antalya’da haftanın iki günü ürettikleri ürünleri, pazarda açtıkları tezgahta satışa sunan kadınlar, hem insan sağlığı hem de toprağın zarar görmemesi nedeniyle özellikle kimyasal maddeden uzak duruyor. 25 yıldır pazarcılık yapan 57 yaşındaki Adile Kaya, güven verdikleri için müşterilerin daha çok kendi tezgahlarından alışveriş yapmayı tercih ettiğini belirtirken, Seher Tüzün de, “Kadınlarda çalışma hırsı var ama kar hırsı yok” dedi.
Antalya’da haftanın Perşembe ve Cumartesi günlerinde kurulan semt pazarlarında onlarca kadın pazarcı, tezgahlarının arkasında müşterisini bekliyor. Kadınlar, bahçe veya seralarında ürettiği ürünleri haftanın iki günü bu pazarlarda tüketiciyle buluştururken, tamamen organik olan ürünler tüketiciler tarafından büyük bir güvenle mutfaklara taşınıyor. Bu pazarları diğer pazarlardan ayıran en önemli özellik ise çeşitli yaş gruplarından bulunan kadın pazarcıların gösterdiği titizlik nedeniyle diğer pazarların aksine derli toplu ve gürültüsüz bir ortama sahip olması.
Yirmi beş yıldır pazarcılık yapan ve Korkuteli ilçesinde yaşamasına rağmen haftanın iki günü Antalya merkezde kurulan pazarlarda tezgah açan 57 yaşındaki Adile Kaya, kadının isterse yapamayacağı hiçbir şeyin olmadığı görüşünde. Tüketicilerin kadın pazarcıların sattığı ürünleri güvenle tükettiğini kaydeden Kaya, “Ürettiğimiz ürünlerin içerisinde herhangi bir hormon ilacı yok. Kadınlar ürünlerini satarken müşterilere yalan söylemiyor. Bizim pazarda sattığımız ürünler evimizde tükettiğimiz ürünlerdir. Biz ürün yetiştirirken hem halkın sağlığı hem de toprağın sağlığı açısından hiçbir kimyasal madde kullanmıyoruz” dedi.
“SAĞLIKLI VE UCUZ BİR YAŞAM İÇİN PAZARLAR TERCİH EDİLMELİ”
Yaşadıkları bölgede kurulan bazı taş ocağı işletmelerinden dolayı ürünlerinin zarar gördüğüne dikkat çeken Kaya, şunları aktardı: “57 yıldır dilinden anladığımız, yılda vereceği ürünü tahmin edebildiğimiz toprağımız ne yazık ki köye yakın yere kurulan taş ocağı yüzünden verimini kaybetmek üzere. Bilinçsizce yapılan iş, bizi göç etmek zorunda bırakabilir.” Marketlerde satılan sebze ve meyve fiyatlarının çok pahalı olduğunu belirten Kaya, “Kendi ürettiklerimizi sattığımız için sadece bizi geçindirecek kadar kar koyuyoruz ama marketlerde neredeyse üretici fiyatının otuz katı pahalılaştırılıyor. Halkı ucuz ve sağlıklı sebze ve meyve tüketmesi için pazardan alışveriş yapmaya çağırıyorum” diye belirtti.
“KADINLARDA ÇALIŞMA HIRSI VAR, KAR HIRSI YOK”
Beş yıldır haftanın altı günü pazarda babası ve kardeşiyle birlikte çalışan Seher Tüzün, pazarcılıkla uğraşmaktan keyif aldığını ifade ederek,tüketicilerin alışveriş yaptığı esnada kadın pazarcılara daha çok güvendiğini söyledi.
Tüzün, kadın pazarcıların satış yaptığı sırada seçici olduğunu ve müşteriye kesinlikle çürük veya yenilmeyecek durumda olan ürünleri vermediğini dile getirdi. “Kadınlarda çalışma hırsı var ama kar hırsı yok” diyen Tüzün, ”Kadınların müşterilerle kurduğu ilişki ticari ilişkinin aksine daha samimi ve güven vericidir. Kadınların müşterilere böyle güven vermesi doğal olarak alışverişi de etkiliyor” diye belirtti.
“KADIN PAZARCILAR DAHA SAMİMİ VE GÜVEN VERİCİ”
Antalya’nın Kepez ilçesine bağlı Gülveren Mahallesi’nde oturan ve yaklaşık 15 yıldır bütün alışverişini pazardan yaptığını söyleyen Mehtap Hakverdi ise, kadın pazarcıların ürünlerinin hem sağlıklı hem de daha taze olduğunu kaydetti. Pazardan aldığı ürünleri ailesiyle gönül rahatlığıyla tüketebildiğini belirten Hakverdi,“Yıllar önce marketten aldığım bir üründen zehirlendim ve o günden sonra da büyük marketlerden alışveriş yapmadım. Pazarda tezgah açan kadınlardan ihtiyacım olan her şeyi satın alabiliyorum. Bu da beni market raflarında satılan sağlıksız besinlerden uzak tutuyor.” Pazara çıktığında özellikle kadın pazarcılardan alışveriş yapmaya özen gösterdiğini vurgulayan Hakverdi, “Kadınlardan alışveriş yapmama teşvik eden bir başka sebep de kadın emeğinin ve bu emeğin karşılığında bir kadın dayanışmasının olması gerektiği düşüncesidir” diye belirtti.
Kaynak: DİHA
