Antalya – Yeşilyurt Mahallesi’nde yapılması planlanan mermer ocağının ÇED raporu için yüklenici firma tarafından yapılan toplantıya, mahalle sakinlerinin ve çevrecilerin tepkisi damga vurdu. Dava süreci devam ederken, ÇED çalışması yapılmasının hukuka aykırı olduğuna dikkat çeken çevreciler, hazırlanan raporun da kopyala yapıştır mantığıyla hazırlandığını ifade etti.
Finike İlçesi’ndeki Alacadağ’da açılması planlanan ve çevreciler tarafından açılan dava ile mahkemelik olan mermer ocağının, Çevre Etki Değerlendirme raporu bilgi toplantısı çevrecilerin tepkisine neden oldu. Çevreciler, halen davalık olan bölgede ÇED raporu hazırlanmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, mermer ocağıyla birlikte alandaki sedir ağaçlarının kesileceğini söyledi.
“200 DOLARLIK TAŞ İÇİN 12 BİN LİRALIK SEDİR AĞACI NEDEN KESİLİR?”
Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından, bir mermer firmasının Yeşilyurt Mahallesi’ndeki Alacadağ’daki ‘Alansal ve Üretimsel Artış Projesi’ne ilişkin yüklenici firma tarafından hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu için Yeşilyurt Mahallesi’nde bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya bölge halkının yanı sıra çevreciler de katıldı. Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Derneği Taş Ocaklarıyla Mücadele Platformu sözcüsü Ali Ulvi Büyüknohutçu, 1 ton mermer çıkarmak için ortalama 6 sedir ağacının kesildiğine dikkati çekti. 1 ton kireç taşının en iyisinin 200 dolar olduğunu vurgulayan Büyüknohutçu, “6 tane sedir ağacı 20’şer metreden 1200 metre. Sedir ağacının metresi ise 1000 lira. 12 bin lirayı 200 dolar için yok ediyoruz. Bir ekonomist gelip bana bunun mantığını anlatmalı. 200 dolarlık bir blok taş için 12 bin liralık sedir ağacı neden kesilir?” dedi.
“ÇED RAPORUNU KOPYALA YAPIŞTIR MANTIĞIYLA HAZIRLANIYOR”
ÇED raporunun kopyala yapıştır mantığıyla hazırlandığını belirten Büyüknohutçu, “Burada Alacadağ’ın ÇED raporu tartışılıyor. Ama belgelerde başka yerler anlatılıyor. Alacadağ’daki sedir ağaçları yok edilecek Phaselis anlatılıyor bize. Bize verilmek istenmeyen ÇED raporunu bulduk. Madde madde itirazlarımızı hazırladık. ÇED raporunda bölgenin dokusuna ilişkin bilgiler yok. Doğasına ve hayvan türlerine vereceği etkiler göz ardı edilmiştir. ‘ÇED başvuru dosyasında erozyon alanları, heyelan alanlarına rastlanmamıştır’ denilirken proje sahasında eğim ölçümleri yapılmış mıdır?” diye konuştu.
“DAVA SÜRECİ DEVAM EDERKEN ÇED ALMA ÇALIŞMASI YAPILAMAZ”
Firma hakkında Antalya 2’nci İdare Mahkemesi’nin ruhsat iptali kararı verdiğini ve bu kararın temyiz aşamasında olduğunu vurgulayan Büyüknohutçu, aynı alanla ilgili yeni bir ÇED raporunun nasıl hazırlanabildiğine işaret etti. Yapılan toplantının yasal olmadığına dikkati çeken Büyüknohutçu, şöyle dedi:
“Buradan açık ve aleni bir şekilde cumhuriyet savcılığına toplantıyı yapan ve hazırlayanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Halen dava süreci devam eden saha ile ilgili ÇED alma çalışması yapılamaz. Yargıtay’da temyizdeki dosya ile ilgili ‘Çıkacak kararı biliyoruz onun için bu toplantıyı yapıyoruz’ dedi biri az önce. Var mı hukukta böyle bir şey? Bu toplantı yapılamaz, yasal değildir. Cumhuriyet savcılarını göreve çağırıyorum.”dedi.
Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Derneği Başkanı Fahrettin Çağlayan ile yerel çevreciler de itirazlarını dile getirdi. Konuşmaların ardından konuya ilişkin hazırlanan itiraz dilekçelerinin Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından kabul edilmesi istendi. Ancak toplantıya ilişkin tutanak tutulduğu ve itiraz dilekçelerinin burada kabul edilmeyeceği belirtild
