ANTALYA – Kaş’ta Kürtçe konuştuğu için 20 kişilik grubun saldırısıyla Mahir Çetin’in öldürülmesine ilişkin 4 sanık hakkında verilen 6 yıl 3’er aylık hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı. Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi, “Sanıkların iç dünyasında, maktulu öldürmeye dair bir kararın varlığından bahsedilemeyeceği”ni iddia ederek, Çetin’in kendisine dönük saldırı sırasında saldırgan gruba bira şişesi fırlatmasını, “haksız tahrike” yol açtığını ileri sürdü.
Antalya’nın Kaş ilçesinde Kürtçe konuştuğu için 20 kişilik bir grubun saldırısı sonucu Mahir Çetin’in öldürülmesiyle ilgili 4 sanık hakkında verilen 6 yıl 3’er aylık hapis cezasının gerekçeli kararı Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından açıklandı. Gerekçeli kararda, Çetin’in yaşamını yitirmesine sebep olan saldırıya ilişkin sanıkların olay sırasında, ateşli silah, kesici, delici bir alet veya silah olarak kabul edilmesi gereken herhangi bir cisim kullanmadıklarına yer verildi. Yine sanıkların öldürme kastının olmadığının, yaralama kastı ile hareket ettiklerinin belirtildiği kararda, Çetin’in kendisine dönük saldırı sırasında saldırgan gruba bira şişesi fırlatmasının, “haksız tahrike” yol açtığı ifade edildi. Kararda, “haksız tahrik” varlığı neticesinde “Sanıkların iç dünyasında, maktulu öldürmeye dair bir kararın varlığından bahsedilemeyeceği” ifadesine yer verildi.
AVUKATLAR SİYASİ BOYUT KAZANDIRMA GAYRETİNDE
Kararda, Kürtçe konuşması sonucu öldürülen Çetin’in avukatlarının olayı “nefret suçu” sonucu yaşandığına ilişkin delil bulunamadığı iddia edilerek, alkollü olan iki grup arasındaki basit bir tartışma değerlendirmesi yapıldı. Kararda, “Katılan taraf vekillerinin bu yöndeki iddialarının, olaya siyasi boyut kazandırarak sanıkların hukuki durumlarını ağırlaştırma gayretinden kaynaklandığı sonucuna varılmış ve söz konusu iddialara itibar edilmemiştir” denildi.
AVUKAT ELBAN: “FAİLLER CEZASIZLIK ZIRHI İLE SARMALANMAKTA”
Taraflarca Yargıtay’a götürülen dosyada tutuklu sanık kalmazken, Çetin’in avukatı Hasan Kemal Elban, verilen cezanın yaralamanın biraz üstünde bir ceza olduğunu ifade etti. Yargıtay’ın içtihatlarında benzer dosyalarda yeknesaklık olmadığını belirten Elban, “olası kast” yönündeki içtihatlarda gri bir alan olduğunu belirterek, Yargıtay’ın istediği gibi at koşturduğunu söyledi. Ortada bir yaşam hakkının ihlali meselesi olduğunu kaydeden Elban, nefret saikı ile gerçekleşen durumlarda yargısal pratiğin parlak olmadığını ve faillerin cezasızlık zırhı ile sarmalandığını dile getirdi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Antalya’nın Kaş ilçesinde 3 Eylül 2014 gecesi çalıştığı otelde mesaisi bittikten sonra kuzeni Vedat Çetin ve arkadaşı Sefer Kazaki ile birlikte bir bardan çıkan Mahir Çetin, aralarında Kürtçe konuştukları sırada bir grubun saldırısına uğramıştı. Daha sonrasında saldırının yaşandığı alana telefonla haber verilen Mehmet Ali Çakmak ve çevreden çok sayıda kişinin gelmesi ile saldırı daha da büyümüş, Çetin aldığı darbeler sonucu yaşamını yitirmişti.
Yapılan yargılama sonucu sanıklar Mehmet Ali Çakmak, Sefa Göncü, Gökhan Güney ve Arif Bozdağ hakkında ağırlaşmış kasten yaralama ve ölüme sebebiyet vermek suçlaması ile verilen 10 yıllık hapis cezasında haksız tahrik indirimi uygulanarak 1/4 oranında indirime gidilerek 7 yıl 6’şar aya düşürülmüştü. Yine sanıkların sabıkasız olmalarından dolayı da 1/6 oranında takdiri indirim yapılarak cezaları 6’şar yıl 3’er aya indirilmişti.
Kaynak: DİHA
