Antalya – “Kadınların kaderi şiddet değil, kadınların kaderi ölüm değil, kadınların kaderi taciz tecavüz değil bunu değiştrmek hepimizin elinde. Erkeklerin bu tacizin, tecavüzün faillerini reddetmesi, bunları teşhir etmesi gerekiyor. Biz kadınlar, bunun için mücadele ediyoruz. Aksi takdirde hepimiz bu suçun ortağı olmaya devam edeceğiz. Bu suçun ortağı olmaya devam edenler aslında başka yerlerde başka biçimlerde kadınların şiddetle karşı karşıya kalmasına zemin sunmuş olacak. O yüzden buna karşı, sesimizin, çığlığımızın bütün herkes tarafından duyulmasını istiyoruz”
HDP- HDK KADIN Koordinasyonu üyesi kadınlar 2 Haziran günü kocası tarafından katledilen Suriyeli Ole Mahmut ve 15 yaşından beri cinsel istisamara uğrayan çocuk için eylem yaptı. Eyleme Milletvekili Sabahat Tuncel de katıldı.
Attalos Meydanı’nda yapılan basın açıklamasını okuyan Senem Bali, “Bizler Antalyalı kadınlar olarak 15 yaşından beri cinsel saldırıya uğrayan genç kadın arkadaşımızın ve ailesinin yanındayız. Acısı acımız öfkesi öfkemiz, isyanı isyanımızdır” dedi “Yargıyı uyarıyoruz, bizler olduğumuz sürece erkek aklınızı rahat bırakmayacağız” ifadelerine yer veren Bali sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suriye’deki emperyalist savaştan kaçarak Antalya’da yaşamaya başlayan Ole Mahmut’un kocası İsmail İbrahim tarafından katledilmesine karşı sokaktayız. Bizler öldüren sevgi istemiyoruz. Her gün 5 kadının, 7 kadının öldürüldüğü bir ülke istemiyoruz. Yeni yaşamı kadınların öncülüğünde kuracağız” dedi.
SAVAŞ KADINLAR İÇİN TACİZ, TECAVÜZ DEMEK
Açıklamadan sonra söz alan Tuncel; erkek egemen sistem nedeniyle kadınların her gün şiddet gördüğünü, tecavüze uğradığını, katledidiğini ifade ederek kadın mücadelesini büyütme çağrısı yaptı.
Savaş nedeniyle kadınların yaşadığı şiddete vurgu yapan Sebahat Tuncel, “Savaş, kadınlar için taciz, tecavüz demek, yoksulluk demek, şiddetin başka biçimi demek” dedi. “Kadın bedeni savaş alanı olarak değerlendiriliyor. En son IŞİD vahşetinde gördük kadınlar pazarlarda satılıyor. Bizim çığlığımızı bütün dünyanın, bütün halkların duyması gerekir. Biz kadınlar barış için, halkların kardeşliği için, Ortadoğu’da, ülkemizde barış için her gün sesimizi çıkarmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“BU YASALAR ERKEKLERİN YASASI”
Kadını erkeğe eşit görmeyen, kadını sürekli eve kapatan, kadınların sosyal, kültürel, ekonomik olarak özgürlüğü önünde engel olan şey tam da bu zihniyetin kendisidir; Kadınların kaç çocuk doğurması gerektiğini ifade eden, nasıl giyinmesi gerektiğini ifade eden bir zihniyet, aslında bugün katliamların, tacizin, tecavüzün sorumlusu olan zihniyettir.
Bu yasalar kimin yasası, erkeklerin yasası o yüzden yasa çıkarmak yetmiyor. Uygulama yok, denetme yok, uygulama yapan denetleyen kişiler de bu erkek akla göre hareket ediyor. Emniyet, mahkemeler, yerel yöneticiler, muhtarlar hepsi aslında bu işten sorumlu. Çünkü herkes erkek egemen sisteme göre hareket ediyor, kararını ona göre veriyor. Yaşananlarda da çoğu zaman hiç kimse tutuklanmıyor. İlk vaka değil. Biz bunu Siirt’te gördük, Ankara’da, Antalya’da bir çok yerde gördük. Artık görmek isyemiyoruz. Biz HDP-HDK’li kadınlar olarak buna itiraz ediyoruz”
CEZA İNDİRİMİ UYGULAMAYIN
Hem bu katliamları kınıyoruz hem bu tacizi tecavüzü kınıyor ve hükümeti, mahkemeleri göreve davet ediyoruz. Ceza indirimi uygulamayın. Bu insanlara ceza indirimi uyguladığınızda, çeşitli bahanelerle sokağa salıverdiğinizde kadınlar her gün şiddetle, tecavüzle karşı karşıya kalıyorlar. Buna izin vemeyeceğimizi bir kez daha tekrar ediyoruz. Dayanışmayı büyütelim. Başka bir Türkiye mümkün, yeter ki biz buna zemin olan zihniyetle hesaplaşalım. Bu sadece HDP’nin değil bütün partilerin meselesidir. Herkes artık sorumluluğunu yerine getirsin ve bu katliamlara son verelim” dedi.
pi
