Antalya Sokakları- 2 temmuz 1993 yılında gerçekleşen Sivas Katliamı’nın 23. yıldönümünde “2 Temmuz Işığında Laiklik ve Demokrasi Mücadelesi” paneli gerçekleştirildi. Kızılarık Cemevi’nde gerçekleşen panele, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Gazeteci Mehmet Talay, Sivas Katliamı davası avukatı Kazım Genç konuşmacı olarak katıldı.
Saygı duruşuyla başlayan panel Ersoy Şahin’in sunuşuyla gerçekleşti. Ersoy Şahin Antalya Valiliği’nin 3 Temmuz’daki mitingi yasaklamasına değindi. Yasağın hukuksuz olduğunu belirten Şahin her yıl olduğu gibi bundan sonrada anmalara devam edeceklerini söyledi.
“MADIMAK RASTGELE DEĞİL, ORGANİZE BİR OLAYDIR”
Gazeteci Mehmet Talay konuşmasına “2 Temmuz’da yitirdiğimiz Can’ları saygıyla anıyorum” diyerek başladı. Mehmet Talay, Sivas Katliamı’nın yaşandığı günden ayrıntılar aktararak katliamın organize bir şekilde yapıldığını vurguladı ve “Demokrasinin, kısmi de olsa ortadan kaldırılması, bir darbeye alt yapı oluşturmak için yapılan kitlesel bir katliamdır. Aleviler bu kitlesel katliamın provokasyonuna gelselerdi,hemen ardından Başbağlardaki katliamda sunnileri aynı şekilde kışkırtmış olsaydı bu ülkede toplumsal çatışmalar doruklarda yaşanır hale gelirdi. Madımak rastgele tahriklerle yapılan bir olay değil, bu ülkenin kaderinin çizilmesindeki öenmli kırılma noktalarından birisini planlayan organize bir olaydır.” dedi.
Mevcut iktidarın 1980 öncesi dönemdeki sorunların aynılarıyla karşı karşıya olduğunu söyleyen Talay, “Kürt meselesi, Alevi sorunu, Cemevi sorunu, mecburi din dersleri gibi sosyal ve siyasal sorunlarla yumak olmuş bir ekonomik kriz var karşımızda” dedi.
“EMEĞİN, BARIŞIN, DEMOKRASİNİN ÜLKESİNİ KURMAK ONLARA BORCUMUZ”
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, konuşmasına 2 Temmuz’da hayatını kaybedenleri anarak “Bugün 2 Temmuz 23 yıl geçti üzerinden. Biliyoruz ve her zaman söylüyoruz ki 23 yıl önce yitirdiğimiz canlarımızı ağıtlar yakarak değil, bu ülkede eşitlik özgürlük adalet ve en çokta onların katledilmelerine neden olan laiklik mücadelemizi büyüterek yaşatacağız. Ve yine Sivas’ta yitirdiğimiz canlarımıza bir borcumuz var. Bu ülkeye emeğin barışın demokrasinin ve laikliğin ülkesi haline getirmek için yan yana gelmek mücadele etmek ve emeğin, barışın, demokrasinin ülkesini kurmak. Onlara borcumuz bu” dedi.
AKP’nin iktidara gelişinden bu yana olan süreci değerlendiren Çerkezoğlu artan taşeron işçi sayısı, iş cinayetleri ve gelir dağılımı eşitsizliğine, kiralık işçi yasasına ve kadınların sömürülmesi ve hedef haline getirilmesine değindi.
“Sivas katliamı Türkiye’deki siyasal sürecin, toplumsal muhalefet sürecinde çok önemli kırılma noktalarından bir tanesi oldu” diyerek katliamın önemine vurgu yapan Çerkezoğlu, “Laiklik için mücadele ve gericiliğe karşı mücadele demokrasi mücadelesinin temel bir adımıdır” dedi.
“KATLİAMDA ZAMAN AŞIMI OLMAZ”
Sivas Katliamı avukatı Kazım Genç ise konuşmasında “Acılarımızı hiç kimsenin acılarıyla yarıştıramayız. Acılar insanlara özgü şeylerdir acılar paylaşmamız gereken şeylerdir. Yitirilen her can bu ülkenin canıdır ve bu canların yarattığı acılar hepimizin acılarıdır. Hiç kimsenin acısı bizlerin, hele hele Alevi toplumunun sevinci olamaz. Çünkü kendine insanım diyen hiç kimse böyle düşünemez.
Davanın zaman aşımına uğramasına da değinen Genç, katliam niteliği taşıyan olaylarda zaman aşımı olamayacağının altını çizdi.
Dinleyicilerin sorularının cevaplanmasının ardından etkinlik sona erdi.
Fotoğraf: Art Emek Sen
ya-mt
