MANŞET SOKAK

Yazar Kaftancıoğlu ölümünün 36. yılında anıldı

İstanbul’da, 11 Nisan 1980 tarihinde, TRT İstanbul Radyosu’ndaki işine gitmek üzere evinden dışarı çıktığında öldürülen eğitimci, TRT prodüktörü ve yazar Ümit Kaftancıoğlu, ölümünün 36. yıldönümünde Antalya’da anıldı.

Antalya – Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Akdeniz Şubesi’nce, 11 Nisan 2016 akşamı ÇGD Gazeteci Evi’nde gerçekleştirilen anma etkinliği, ÇGD Akdeniz Şube Başkanı Mustafa Sözen’in Ümit Kaftancıoğlu’nun mesleki çalışmaları ve edebiyat eserleri hakkında bilgilendirmesi ile başladı. Asıl adı Garip Tatar olan Ümit Kaftancıoğlu’nu anma etkinliğinde daha sonra, Kaftancıoğlu’nun yeğeni Öztürk Tatar’ın hazırladığı “Bir Garip” belgeseli izlendi. “Bir Garip” belgeselinde, Ümit Kaftancıoğlu’nun çocukluk arkadaşlarının yanı sıra TRT İstanbul Radyosu prodüktörlerinden Alaattin Bahçekapılı, Nursel Duruel, Servet Serdaroğlu gibi mesai arkadaşlarının anıları ile Adnan Binyazar, Adnan Özyalçıner, Mehmet Başaran ve Osman Şahin gibi yazarların Kaftancıoğlu’nun kitaplarıyla ilgili eleştirileri ve Kaftancıoğlu’nun öldürülmesiyle ilgili gazete haberleri ve mahkeme kararları kapsamlı bir Ümit Kaftancıoğlu portresi ortaya çıkardı.
“BİZİM MANEVİ ŞEFİMİZDİ”
Anma etkinliğinde konuşan emekli TRT prodüktörü Nuri Erkal ise hem Ümit Kaftancıoğlu ile ilgili anılarını paylaştı hem de Kaftancıoğlu’nun edebiyat eserlerini değerlendirdi. Nuri Erkal, 1970 yılında TRT İstanbul Radyosu Eğitim Yayınları’nde işe başladığında Ümit Kaftancıoğlu ile aynı odayı paylaştıklarını hatırlatarak “Ümit Kaftancıoğlu, Köy Yayınları’nda bizim manevi şefimizdi” dedi. Radyo programcılığını ondan öğrendiğini belirten Nuri Erkal şöyle devam etti: “Ümit Kaftancıoğlu, öğretmen olarak görev yaptığı Anadolu köylerindeki toplumsal yaşama dair gözlemlerini, yakından tanıdığı halk ozanlarının müziğiyle harmanlayarak halkın duygularını mikrofona taşıyan çok başarı bir radyo prodüktörüydü.”
“ARKASINDA HALK GÖMÜSÜ VAR”
Ümit Kaftancıoğlu’nun edebiyatçı kişiliği için “Bir şinik buğday ile baş değirmen arayan yazarlarımızdan değildir. Arkasında halk gömüsü var, oradan elini daldırıp serpiyor. Ürettiklerinin hepsinde hem estetik hem de nesnellik bulunan bir yazar” ifadesini kullanan Nuri Erkal, onun radyo prodüktörlüğünün yanı sıra başarılı bir derlemeci ve hikaye anlatıcısı da olduğunu vurguladı. Nuri Erkal, Ümit Kaftancıoğlu’nun başta Hakullah röportajı olmak üzere Yelatan, Tüfekliler ve Çarpana gibi bazı eserlerinin hem ilk eleştirel değerlendirmelerini hem de düzeltilerini kendisinin yaptığını ifade etti. Ümit Kaftancıoğlu’nun Antalya’ya dair anılarını da paylaşan Nuri Erkal, Kaftancıoğlu’nun çocuklarla oyun oynamayı ve onları mutlu etmeyi çok kolay başardığını, küçük oğluna Konyaaltı Plajı’nda yüzmeyi Ümit Kaftancıoğlu’nun öğrettiğini anlattı.

Kaynak: Hasan Üstün

Fotoğraf: ÇGD Akdeniz sayfasından geçildi

Benzer Yazılar