Antalya- Antalya Kadın Dayanışma Merkezi ve İzmir Siyah Pembe Üçgen Derneği’nin ortak düzenlediği panelde LGBTİ ve feminist mücadele dilinin ortaklaşması ve transfeminizm konuşuldu.
“Yasal eşitlik için sivil diyalog ve mücadele ağı” projesi kapsamında Antalya”da transfemizm ve LGBTİ mücadelesi konuşuldu.Panelde İzmir Siyah Pembe Üçgen Derneği gönüllüsü Yavuz Cingöz konuşma yaptı.
LGBTI’nin Gezi direnişindeki görünürlüğünden bahseden Cingöz “LGBTI Gezi direnişinde ortaya çıkmadı, sadece görünür oldu ancak daha önceden gezi dönemine kadar gelebilmiş köklü şeyler vardı” dedi. Direnişte kullanılan eril dilden dernek olarak rahatsızlık duyduklarını belirten Cingöz “Gezi direnişine katılan bireylere eril bir duruş yüklendi direnişe erkek bir mücadele gözüyle bakanlar oldu.Halbuki eşcinseller ve translar mücadelesini ‘erkekce ve aslanca’ değil gayet de kadınca geyce transca yapmışlardı. Biz her zaman kendimizi anlatıcak bir zemin ararız Gezi direnişini de bu anlamda kullanabiliriz yani diğerlerinden farklı bir amaçla oradaydık. 1 mayıslara da bu amaçla katılıyoruz.Yani LGBTI 1 mayısa işçilerin haklarını savunmak için değil de savunan insanlara biz de buradayız demek için katılır.Bir devrim olacaksa eşcinseller ve translar bunun dans edebilecekleri bir devrim olmasını isterler.”dedi.
“KİŞİNİN HOMOFOBİK OLMASI FAŞİST OLDUĞUNU GÖSTERİR”
Medyanın ayrımcılık ideolojisin sistematik olarak homofobi ve transfobiyi beraberinde getirdiğini belirten Cingöz “Medya sürekli olarak bir travesti terörü gösterek transseksüellerin kötü ve saldırgan olduğu algısını yaratıyordu.Neyse ki RTÜK artık travestileri ve transseksüelleri göstermeyi yasakladı da iyisini de kötüsünü de görmüyoruz” şeklinde eleştirdi.
“Yine bir ayrımcılık ideolojisi olarak arkadaş ortamında birey hakkında ‘ya bir arkadaş var çok seversin ama eşcinsel’ şeklinde konuşulduğunda bunun faşizmden bir farkı olmaz. Bir kişinin homofobik olması onun faşist olduğunu gösterir ve “ama” ötekileştirmesi asla kabul edilemez. Bir yönelim için “Ama onlar da biraz şey canım” demekle farklı bir ırka “Ama onlar da biraz şey” demek arasında bir fark yoktur.”dedi.
Eşcinseller eskiden de vardı ancak gündemde değildi diyen Cingöz “Eşcinsellik virüs gibi çoğalmıyor, eşcinseller herzaman vardı. Eskiden örgütlü değillerdi zaten örgütlenmek de pek mümkün değildi.Ama artık parti programlarına bunları yazan partiler var.Artık LGBTI haklarını savunan heteroseksüeller var. Eşcinseller de bundan güç alarak görünürlünü arttırdı.Yoksa eşcinsellerin arttığı, heteroseksüellerin azaldığı gibi bir durum söz konusu değil.
Yavuz Cingöz konusmasının ardından LGBTI ile ilgili “Nedir, Ne Değildir? Doğru bilinen yanlışlar: Aklınızdaki sorular” sunumunu yaptı.Yavuz Cingöz sunumunda toplumsal cinsiyet, toplumsal cinsiyet rolü, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim(eşcinsellik,heteroseksüellik,biseksüellik), homofobi ve transfobi kavramlarını açıkladı.
Panelin ikinci bölümünde köyde yaşayan transseksüel İhsan’ın hayatını anlatan “Her Yer Hiç Kimse” belgesel filminin gösterimi yapıldı.
sk