Antalya – Ankara katliamından üç gün sonra, 10 Ekim katliamını protesto etmek için basın açıklaması yapmak isteyen avukatlara yönelik polis müdahalesi hakkında avukatlar suç duyurusunda bulundu. Onlarca avukatın hastanelik olduğu olay hakkında açılmak istenen davaya Kaymakamlık soruşturma izni vermedi. Videolarda açık şekilde görülen saldırı için ise ilginç savunma geldi; polis biber gazını havaya sıkmış.
Yaşanan olaylarda yüzüne biber gazıyla müdahale nedeniyle hastaneye kaldırılan avukatlar arasındaki Münip Ermiş, olaylar sırasında kendisi de dahil çok sayıda avukatın yüzüne direkt biber gazı sıkıldığını ifade ederek, Alanya Kaymakamlığı’nın soruşturma izni vermemesi ile ilgili gösterdiği gerekçeleri de ‘komik’ olarak nitelendirdi.
Ermiş, ‘Başsavcı emir verdi ve biz emri uygularken gaz sıktık ama korkutmak için havaya sıktık’ gibi bir savunma yapıldığını söyledi. “Yüze sıkılmadığı söyleniyor. Kamera görüntüleri ve fotoğraflar var. Çoğumuz hastanelik olduk. Yüzümüze doğrudan sıkılan gaz. Oradan avukatlık kanuna aykırı zorla kaldırıldığımız açık” dedi.
Antalya Baro Başkanı Alper Tunga Bacanlı, Alanya Kaymakamlığı’nın kararına, Antalya Bölge İdare Mahkemesi’ne itirazda bulunduklarını belirtti. Bacanlı, “Alanya Kaymakamlığı kararında ‘havaya doğru sıkılarak dağılmaları sağlandığı’ belirtilerek soruşturma izni verilmediği söyleniyor. Olayların görüntülerini seyrettim, fakat müfettişler aynı görüntüleri izlememiş. Örneğin Müge Gezginci adlı avukat arkadaşımızın direkt gözüne sıkıldı ve akşama kadar hastaneden çıkamadı. İkinci günkü açıklamada yönetim kurulumuzdan arkadaşlarımız da vardı. Önceden uyardık, müdahale edilmemesini istedik ancak yine müdahalede bulunuldu. Daha sonra ben de gittim. 83 kadar avukat arkadaşımızla beraber açıklamada bulunduk. ‘Kamusal alanlarda basın açıklaması yapılamaz’ gibi ifadeler var. Neticede adliyeler avukatların yaşamsal alanı. Biz gidip toptancı hallerinde mi açıklama yapacağız” diye konuştu.
Yaşanan olaylarda yüzüne biber gazıyla müdahale nedeniyle hastaneye kaldırılan avukatlar arasındaki Münip Ermiş, burada birden fazla hukuksuzluk olduğunu söyledi. Müdahalenin gerekçesinin ‘Toplantı, Gösteri ve Yürüyüş Kanunu’na muhalefet’ olarak gösterildiğini belirten Ermiş, “Bu durumda olay doğrudan doğruya adli iştir. ‘Dağıl’ ihtarından itibaren idari değil, adli bir işlemdir. Çünkü suç olduğunu iddia ediyor. Savcının polisler hakkında avukatlara yönelik saldırı nedeniyle doğrudan doğruya soruşturma açması gerekir. Çünkü emri veren başsavcı, o yüzden kaymakamlığın soruşturma izni verip vermemesi ve bu konuda yapılan başvuru hukukdışı” dedi.