Antalya Halkevi üyeleri ve Akdeniz Kolektif’ten öğrenciler Ahmetler Kanyonu HES muharebesinde yaralanan Ayhan Demir’e ve Ahmetler Köylüsü’ne geçmiş olsun ziyaretine gittiler
Antalya Halkevi üyeleri ve Akdeniz Kolektif’ten öğrenciler 8 Ekim’de Ahmetler Kanyonu HES muharebesinde (köylülerin deyişiyle ikinci muharebeleri) yaralanan Ayhan Demir’e ve Ahmetler Köylüsü’ne geçmiş olsun ziyaretine gittiler.
Ahmetler Köyü’nde HES yapmak isteyen Tatoğlu firmasına karşı (Fındıklı’dan da kovulan firma) 8 Ekim’de Ahmetler Deresi’ni savunan köylülerden üçü başından ve çeşitli yerlerinden yaralanmıştı.
Özel güvenlikler
Yaralılardan Ayhan Demir ziyaret sırasında o gün yaşananları şu şekilde aktardı:
“Bizim kanyonumuz mükemmel bir yer. Şehirde yaban hayatı göremezsiniz, burada yaban hayatı var. Devlet bize sıcak baksın. Burada HES yapılacak diye bize soran olmadı. Hak verilmez alınır biz burada bunun için savaştık.
O gün Cami önü denilen yerde (HES yapılacak alan) diğer köylerden gelenler, Manavgat ve Antalya’dan gelenlerle 150 kişi kanyona vardık. Biz diğer köylülerin önden gitmesini istemedik, zarar görmesinler dedik ,ölürsek biz ölelim dedik.
Bu yaptığımız 2. Muharebe. Biz vardığımızda şirket güvenlikleri sopaları kesmişler, başlarına kepleri, kaskları geçirmişler, kalkanlarıyla bize seslendiler ‘Biz burayı aldık, artık çıkmayız, kanınızı dökeceğiz, sizi öldüreceğiz’ dediler.
Köylüyü ateşlediler. 10-15 metre uzaktan sataştılar. O arada onların önceden hazırladıkları taşlarla saldırdılar, taşlar havada uçuşmaya başladı. Savaş gibi bir şeydi. O anda ölümü unuttuk, aklımıza bile gelmiyor öyle bir savaş vardı. Bizim etrafta onlara atacak taşımız bile yoktu, onların attıklarını toplayıp biz de onlara attık.
Beynimde bir kütürtü oldu, elimden taş düştü, gürültüden patırtıdan kimse beni göremedi. İş makinelerini üzerimize sürdüler. Gebece Köyü’nden biri beni gördü, bu adam kötü diyerek köylüye seslendi, ondan sonrasını hatırlamıyorum. Hastanede gözümü açtım. Özel bir arabayla Manavgat Devlet Hastanesi’ne götürmüşler beni. Ne kadar zamandan sonra gözümü açtım, beyin travması geçiriyormuşum. Hala da kendimde değilim. Bundan sonrasını Ahmet arkadaş anlatsın sonraki olaylarda ben yoktum.”
Yakalanan silah
Ayhan Demir’in kaldığı yerden söz Ahmet adlı köylü aldı. Ahmet şöyle konuştu:
“Ahmet adlı mühendis ve Tatoğlu (şirket sahibi) belindeki silahları ateşlediler havaya doğru. Arkadan uzun namlulu silahlı biri daha ateş etti. Jandarma silahlara el koydu.”
Ahmet, jandarmanın daha sonra geldiğini ve duruma müdahale ettiğini belirtti.
Ancak köylüler daha önce köyden sorumlu Murtiçi Jandarma Komutanlığı’na şirket elemanlarının silahlı olduğunu ve iş makinelerinin kanyona sokulduğunun suç duyurusunu yaptıklarını iletmişlerdi.
Ahmetler Kanyonu’nda şirketin başka bir firmadan kiralamış olduğu 3 iş makinesinden ikisi duruyor. Bu iş makinelerinin bozuk olduğu ve tamir edildikten sonra çekileceğini şirket yetkilileri iletmişler.
Köylüler bu şirket gitse yenileri de gelse sularını, kanyonu kimseye teslim etmeyeceklerini bu uğurda gerekirse öleceklerini aktardılar.
Halkevi üyeleri ve kolektif üyeleri daha sonra HES mücadelesi ve baraj mücadelesi yapan Gençler Köyü’ne geçerek muhtar Hüseyin Kızılkaya’yı da ziyaret ettiler.
Kanyon’da aynı gün yoğun şekilde gaza maruz kalan ve göğsüne gelen kaya parçalarıyla yaralanan muhtar, o günden beri hasta yattığını yine de sularını kimseye teslim etmeyeceklerini, sonuna kadar mücadele edeceklerini, yanlarında olan herkese teşekkür ettiğini belirtti.
(12.10.2013)