Antalya Konyaaltı İlçesi Üzümcek Dağı’ndaki kum ve taş ocaklarının bölgede endemik bir tür olan Antalya Semenderi’nin yaşam alanını yok ettiği belirlendi.
Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bayram Göçmen, geçen yıllarda yüzlercesini gördüğü bölgede bu yıl sadece 5 semender görebildiğini belirterek, böyle giderse Antalya’nın biyolojik zenginliğini 15- 20 yılda kaybedeceği uyarısında bulundu.
Taş ve mermer ocakları nedeniyle büyük doğa kıyımının yaşandığı Antalya’da narenciye bahçeleri, evler ve insan sağlığına zarar verdiği için bölge halkının kapatılmasını istediği Üzümcek Dağı’ndaki taş ocaklarının, dünyada sadece burada yaşayan bir canlı türünün de hızla yok olmasına neden olduğu belirlendi.
Türkiye’nin birçok bölgesinde sürüngen türü hayvanlara yönelik bilimsel araştırmalar yapan Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi Prof. Dr. Bayram Göçmen, Konyaaltı’nın Üzümcek Dağı’ndaki mermer ocaklarının, sadece bu bölgede yaşayan Antalya Semenderi’nin neslinin hızla tükenmesine yol açtığına dikkat çekti.
DOĞASEVERLERE SESLENDİ
Geçen yıllarda bölgedeki çalışmalarında yüzlercesiyle karşılaşırken bu yıl sadece 5 semender görebildiğini belirten Prof. Dr. Göçmen, taş ocaklarının bölgeye verdiği zarara tepki gösterdi. Bu ülkede susmanın başa bela almamak anlamına geldiğini ve her zaman yaptığı gibi susmayacağını belirten Prof. Dr. Bayram Göçmen şöyle dedi:
“Yetkililer bu paylaşımımı öncekilerle birleştirerek bana farklı yaklaşımlarda bulunmayı düşünseler de susmayacağım. Antalyalı dostlarıma, doğaseverlere özellikle sesleniyorum. Hurma Mahallesi’nin bir tarafı yerleşim şehirleşme nedeniyle yok edilirken, diğer tarafı da mermer- taş ocaklarıyla mahvediliyor.”
AYNI SORUN DEMRE’DE VAR
Buradaki manzaranın benzerini daha önce Demre Çayı’nda gördüğünü anlatan Prof. Dr. Göçmen sözlerini şöyle sürdürdü: “Oradaki endemik semender türümüz Likya Semenderi’ydi, buradaki bambaşka. Antalya Semenderi, Antalya ve kısmen Burdur’a endemik bir tür. Burası aynı zamanda türün ilk tanımlandığı yerdir. Tip ırkı da sadece bu silsile içinde yaşıyor. Antalya endemik biyolojik zenginliğini bu gidişle 15- 20 yıl içinde kaybeder. Uyanık olun Antalya’nın doğaseverleri.”
YAŞAM ALANI ÇOK DAR
Bu türün yaşam alanının çok dar olduğu ve çok kısa sürede yok olabileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Göçmen, alanın diğer tarafının da mermer- taş ocağıyla yok edildiğini belirtti. Prof. Dr. Göçmen, taş ocaklarının yarattığı izdihama örnek bir fotoğrafta, yok edilen ormanlık alanda taş yığınları arasında yaşam alanı yok edilmiş bir semenderi örnek gösterdi.
BÖLGE HALKI DA TEPKİLİ
Bölgedeki taş- mermer ocaklarına Çakırlar, Zümrüt, Aydınlık, Kuruçay, Hurma, Suiçecek, Demirciler, Hacısekiler, Akdamlar ve Yenimahalle sakinleriyle Antalya’daki doğaseverler de tepkili. Bölgede faaliyet gösteren ocakta çok sık dinamit patlatılması nedeniyle narenciye bahçeleri ile evlerin de zarar gördüğü belirtiliyor. Büyük bölümü yok edilen Üzümcek Dağı’nın önlem alınmazsa kısa sürede tamamen yok olacağından endişe duyuluyor.
Haber : Mehmet Çınar – DHA